Tarihi 2 Mayıs 2024

Mazi yolcusu!

ARKASI horozlu aynaları cepte taşımanın modası geçti. Birçoklarının aynaya bakacak yüzü kalmadı. Ama içtiği sigarayı yere atıp ayaklarıyla söndüren insanların modası hiç geçmedi. Yere tükürenlerin de kadınlara gözleriyle nişan alanların da!
Onlar sosyal medyada fenomen oldular.

***

Spor ayakkabılar moda olmadan önce ayakkabı boyacıları olurdu da o boyacının koltuğuna oturup ayakkabısını uzatanların bile kendine göre fiyakası olurdu. Çoraba boya bulaşmasın diye iskambil kağıtları konurdu ayakkabıların iç kısmına.
Boyacıların tatlı dili ve muhabbeti bir meslek zarafetiydi de ayakkabıların temiz olması insanlar için yürek temizliği kadar değerliydi.

***

Yere bağdaş kuran yorgancılar vardı, hallaç derlerdi. Dükkanlarının önü tamamen camla kaplıydı da gelen geçen seyrederdi, gerçek sanatın el emeği göz nuru izlerini.
Zeytinyağı satanlar iki omuzlarının arasına astıkları tahta taşıyıcılara yükledikleri iyi yağ dolu güğümlerle kapı kapı dolaşırlardı. Üstelik veresiye verirlerdi.
Yağlara hile katılmamıştı daha, pamuk yağının esamesi okunmazdı.

***

1970'li yıllar. Damlardaki televizyon antenlerine özlemle bakılan işçilik yılları.
Gecelerin kara kolları vardı, şairlerin aydınlık yolları.
Ne yiğit insanlar vardı hiçbirinin yüreklerimizde miadı dolmamıştır. Hiçbiri haksız kazancın peşine takılmamış, hiçbiri yangında bırakmamıştır diğerini.
Birbirimizde hırkamız kalmıştır ama tutulmamış sözler kalmamıştır.
O yıllarda özgürlük çiçekleri tanklarla postallarla çiğnenmişti de insanlar sevdiklerini darağaçlarından başka yerde bulamazdı.
Onlar kendilerine benzeyen insanların yüreğinde gezinirlerdi, ölüm bile yüzlerinden güzelliği alamazdı.

***

Şimdi kötülüğün tutturduğu ritim çocukların harcandığı sistemin kalp atışlarını sağlıyor.
Parayı nereden buldukları bilinmeyen karanlık adamlar her haltı yerken saygı görüyor, yasalardan muaf tutulmaları bile tuhaflık sayılmıyor.
Parayı nereden buldukları bilinmeyen züppeler şimdiki zamanın merdivenlerindenr adım atmadan çıkarken ağır yenilgilerden çıkanlar fotoğrafların içinden bile çıkamıyor!
Yıldızı parlayan teknolojinin, kişiye özel hukukun ve para hırsının bizlerden neler aldığını biliyoruz. Sonu olmayan geleceğe yürüyoruz, çocuklar için gözümüz arkada!

***

Mazi kalbimizde yara!
Hayat denen beyaz vapur bizleri aldı da savurdu uzaklara!
Teknolojinin ve zorbalığın fedaisi olmakla mazinin düşmanı olmak arasındaki bağlar gittikçe güçleniyorsa ne kadar istesek de dönmez bir daha!

MUTLULUK TAKVİMİ
Sokaktaki kadından mendil al.
Çocuklara çıtalı uçurtma yap.
Kablosuz hayatı dene.
Bol su iç.

Benden aldıklarını
Hesabıma yazdın da
Bir kere olsun bana
Hatır sormadın hayat
Ucundan kenarından
Tutunamadım sana
Bir bardak çay içimi

Bende durmadın hayat
Yanlışlara sattın
Doğrularımı
Bir gün sen de bensiz
Kalırsın hayat
Ben seni ölümle
Aldatıyorum
En fazla canımı
Alırsın hayat
Hakkı YALÇIN

İnsanların ceketini iliklemesini gerektiren mesleklerde özne para değildir.

Suç duyurusu (3)
Adıma açmış olduğum hiçbir sosyal medya hesabım yok. Ama birileri benim adıma Facebook'ta sayfa açmış fotoğrafımı basmış yıllardır yazılarımı yayınlıyor.
Dostlarımı arkadaşlarım da benim sayfam zannedip tuzağa düşüyorlar.
Kaç kere yetkililere başvurdum çıt yok.
Benim iznim yoksa bu bir dolandırıcılık değilse nedir?
"İzinsiz yapılan her eylemin bir suçu varsa bu bir suç duyurusudur" diyorum da kimin umurunda?
Suç işleyene özgürlük sağlayan lağım çukurudur sosyal medya!