Maça başlamadan önce
90+4. dakikayı anlatmak isterim.
Galatasaray'ın
Josue ile kaçırdığı
pozisyondan sonra o topun dönüp
Quaresma ile buluşması ve Portekizli
yıldızın golü kaçırması belki de
maçın en unutulmaz anlarıydı.
Galatasaray gerçekten ilk 45 dakika
içerisinde
Beşiktaş karşısında
sahayı enine boyuna çok iyi kullanınca
bunun karşılığında
da iki gol buldu.
Herhalde
40 bin kişi
Bruma'nın
attığı gole şapka
çıkarmıştır. Aslında
ilk
45 dakika içinde
Galatasaray'ın
iyi futbolundan çok, biraz da
Şenol Güneş'i anlatmak isterim.
Olcay'da ne buluyorsun anlamış
değilim hocam. Sezon başından beri
formsuzluğunu yaza yaza ben bıktım.
Şenol hoca o inadını ikinci yarıya
başlarken
Aboubakar ile değiştirince
Beşiktaş gerçek
kimliğine büründü.
Aboubakar
iyi futbolcu demiyorum
ama deli
dolu dağınık bir adam.
Ama ikinci yarı rakibi o dağıttı. Aferin
Marcelo. Sadece gol atmadın güven
de aşıladın. Beraberlik golüyle de
maçı çeviren kişi oldun.
Beşiktaş bu
maçı kazanmış olsaydı Belediye'nin
de kaybettiği haftada lider olacaktı.
D.Kiev maçı için de moral olacaktı.
2 puanı Beşiktaş değil,
Şenol Güneş'in
Olcay inadı vermiştir. Olcay'da
bu kadar ısrar edilmesi doğru değil.
MAÇIN EN iYiSi BRUMA&MARCELO
İki futbolcu da hem gol attı hem savaştı.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ OLCAY
Çok etkisizdi. O çıkınca takım hareketlendi.